Karbonhidratı kessem kilo veririm aslında” evet karbonhidratı keserseniz kilo verirsiniz ama nasıl verirsiniz gelin biraz bunun hakkında konuşalım.
Öncelikle besinlere düşman olmayı bırakmalıyız! Hiçbir besin bizi tek başına şişmanlatmayacak veya zayıflatamayacaktır. Bu yüzden beslenmemizden kesinlikle çıkartmalıyız diyebileceğimiz bir besin grubu yoktur (sağlık sorunu olmayan kişiler için.).
Karbonhidratlar bütün hücrelerin en önemli besin kaynağıdır. Özellikle beynimizin tek enerji kaynağı karbonhidratlardır.
Karbonhidrat almayı bıraktığımızda ki bu çok mümkün bir şey değil çünkü meyve, sebze ve süt grubu besinler içerisinde de karbonhidrat bulunuyor. Burada bahsetmek istediklerini ekmek, makarna gibi besinleri hayatlarından çıkarmak olarak düşünürsek yine yanlış yoldayız demektir. Çünkü günlük enerjimizin %55-60 ının karbonhidratlardan gelmesini isteriz (sağlıklı kişilerde). Bu grubu çıkardığımızda karbonhidratı yetersiz almış oluyoruz ve bunun sonucunda bazı amino asitler, lifler ve B vitaminleri eksikliği ,sinir sistemi bozuklukları, halsizlik, unutkanlık, depresyon ve uzun vadede kalp ve kanser rahatsızlıkları ile karşılaşmak çok muhtemel olmaktadır.
Beyaz undan yapılmış veya işlenmiş, rafine karbonhidratlar yerine tam tahıldan yapılmış unlar tercih edilebilir.
Bir şeyleri hayatımızdan çıkarmak yerine sağlıklı olanla değiştirebilir veya tüketim miktarını azaltabiliriz.
Besinlerin ağızdan dışkılamaya kadar geçirdiği süreçler, sindirim sisteminin işleyişine bağlıdır ve bu süreçler temel olarak mekanik sindirim, kimyasal sindirim, emilim ve atıkların uzaklaştırılması aşamalarını içerir.
Güçlü Kemikler, Güçlü Bağışıklık: D Vitamininin Sağlığa Etkileri
Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınması, Türk kadınlarının toplumsal ve siyasi yaşamda daha aktif rol almasını sağlayan önemli bir adımdır. Bu hak, 5 Aralık 1934'te Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk tarafından kadınlara tanınmıştır. Bu tarih, Türk kadınlarının eşitlik ve özgürlük mücadelesindeki önemli bir dönüm noktasını temsil etmektedir. Türk kadınları artık seçme ve seçilme hakkı sayesinde toplumda söz sahibi olma imkanına kavuşmuş ve demokratik süreçlere daha etkin şekilde katılım göstermiştir. Bu hak, Türk kadınlarının hak ve özgürlüklerine verilen değerin bir simgesi olarak her yıl coşkuyla kutlanmaktadır.
AIDS (Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu), HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü) enfeksiyonunun ileri evresidir ve bağışıklık sistemini ciddi şekilde zayıflatır. AIDS hastalarında beslenme, bağışıklık sistemini desteklemek, hastalıkla mücadele etmek ve yaşam kalitesini artırmak için kritik öneme sahiptir. İşte AIDS ve beslenme konusunda bilinmesi gerekenler.
İnsülin duyarlılığını artırmak, kan şekeri kontrolünü iyileştirmek ve metabolik sağlık üzerinde olumlu etkiler sağlamak için önemlidir.